Almanya Başbakanı Angela Merkel, resmi temaslarda bulunmak üzere Yunanistan’ın başşehri Atina’ya gitti. Başbakanlık vazifesini vekaleten sürdüren Merkel Yunanistan’a gerçekleştirdiği son resmi ziyarette Yunan mevkidaşı Kiryakos Mitsotakis’le bir ortaya geldi. İkili bağlar, Avrupa siyasetleri ve ekonomik işbirliğini ele aldıkları görüşmenin akabinde iki önder, kameraların karşısına geçerek ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Halefine son periyotta giderek gerilen Türkiye’yle bağlar açısından vereceği tavsiye sorulan Merkel, misyona geldiği 2005’ten bu yana Ankara-Brüksel bağlarının o vakitler öngörülemeyecek kimi gelişmelerden etkilendiğini hatırlattı. Merkel, insan haklarının da içinde bulunduğu “görüş ayrılıklarına” karşın, Ankara’yla rasyonel bir alaka kurulması gerektiğini belirterek, “Hem NATO müttefikimiz hem de komşumuz olarak Türkiye’yle makul bağlar kurmanın bizim faydamıza olduğunu açıkça ortaya koymamız gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
“Problemlerin çözülmesi iki tarafı da güçlendirir”
Başbakan Merkel, Kıbrıs’ın da içinde bulunduğu ihtilaf noktalarına ait Avrupa’nın ortak bir tavır benimsemesinin değerine de dikkat çekerek, bu ortak konumun bütün tarafları daha çok güçlendireceğini belirtti. Başbakan Merkel, bunun yanı sıra diyaloğun da elzem olduğunu, ilgili düzenlemelere riayet edilmesi ve sorunların çözülmesi halinde bunun Türkiye’yi de Avrupa’yı da hem global hem ekonomik açıdan daha güçlü kılacağının açıkça ortaya konması gerektiğini söz etti.
Mitsotakis’ten iki seçenek: İşbirliği ya da yaptırım
Mitsotakis ise Ankara’ya, iki seçenek sunduklarını kaydetti. Yunanistan Başbakanı, milletlerarası hukukun tanınması kaidesiyle işbirliğine yönelik birinci seçeneğin tüm tarafların isteği olduğunu belirtirken, ikinci seçeneğin ise Türkiye’nin bu biçimde hareket etmeye devam etmesi halinde Avrupa’nın yaptırımlarına maruz kalması olduğunu söyledi. Türkiye’nin Kıbrıs problemindeki tavrına ait hem kendisinin hem de Merkel’in başında soru işaretleri olduğunu da belirten Mitsotakis, prensip olarak reddettikleri iki devletli tahlil temelinde bir aksiyonda bulunmayacaklarını vurguladı.
Yunanistan-Türkiye ortasındaki sorunların otomatik olarak Avrupa-Türkiye sorunu olduğunu da söyleyen Mitsotakis, bunun Atina’nın Avrupa Birliği (AB) üyesi olmasından fazla, kelam konusu sorunların Avrupa’nın tamamına da yansımasıyla alakalı olduğunun altını çizdi. Göç sıkıntısını buna örnek olarak veren Yunanistan Başbakanı, ülkesinin coğrafik pozisyonu nedeniyle bundan direkt etkilenmesi kadar, Avrupa’nın ve hasebiyle Almanya’nın da etkilendiğini söz etti.
“Türkiye ile alakaların kesilmesini istemiyoruz” vurgusu
AB Kurulu’nun Yunanistan’a tam takviye verme konusundaki kararını hatırlatan Mitsotakis, “Yine de şunun altını tekrar çizmek istiyorum. Türkiye’yle bağların kesilmesini istemiyoruz. Bu kimsenin yeterliliğine olmaz” diye konuştu. Öbür yandan aşılmaması gereken kırmızı çizgiler olduğunu hatırlatan Mitsotakis, Yunanistan – Türkiye bağları çerçevesinde de Ankara’ya dostluk eli uzattıklarını, lakin Atina’nın egemenliği ve sonlarının yüzde yüz gerisinde olduğunu belirtti.
Almanya Başbakanı Merkel de, Atina ve Ankara ortasındaki sorunların Avrupa’yı direkt ilgilendirdiği konusunda Yunan mevkidaşına takviye verdi. Başka yandan Türkiye’yle karşılıklı bir bağımlılık durumunun kelam konusu olduğunu belirten Merkel, Ankara’nın mülteciler konusunda üstlendiği ağır yükü her vakit takdir ettiğini tabir ederek, Türkiye’nin bu bahiste takviyeye muhtaçlığı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı ile görüşmede “zor dönemler” de anıldı
Merkel, Atina’da Yunan mevkidaşı Mitsotakis ile görüşmesi öncesinde Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ile bir ortaya geldi.
Görev devrinde “zor durumlarla da karşılaşıldığını” belirten Merkel, “Ancak sonuçta diyalog hakikaten de her vakit tahlilin anahtarı oldu. Bunun için âlâ bir tabanımız vardı” dedi. Merkel, “Bize, iki tarafa da güç veren, ikimizin de Avrupa’ya ilişkin olduğumuzu bilmemizdi” tabirini kullandı.
Merkel, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ile de görüştü.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu da mali kriz periyoduna işaretle “Kendimizi çok yalnız hissettiğimiz anlar oldu” dedi, lakin bu güç devrin Almanya ile münasebetlerin güzelleştirilmesini ve iki ülkenin birbirini daha uygun anlamasını sağladığını kaydetti.
Merkel’in “büyük bir politikacı” olduğunu ve gelecekte de etkin kalmasını umduğunu belirten Sakelaropulu’ya Merkel, “Kesinlikle siyasi bir insan olarak kalacağım ancak sorumluluk üstlenmeyeceğim” diye karşılık verdi. Merkel’in Başbakanlık misyonu, Salı günü yeni Federal Meclis’in kurucu oturumunu gerçekleştirmesiyle resmen sona ermişti. Merkel, yeni hükümet iş başı yapana kadar fiilen misyonu sürdürecek.
2007’de başlayan global mali krizin de tesiriyle ağır bir buhrana sürüklenen Yunanistan’da Merkel idaresinin krediler karşılığı talep ettiği acı reçeteler Alman başkanın imajını olumsuz istikamette etkilemiş, Merkel Yunan kamuoyunda sert tenkitlerle karşı karşıya kalmıştı.
DW,AP/SÖ,BK
© Deutsche Welle Türkçe
