Halkların Demokratik Partisi (HDP), hakkında açılan kapatma davasında Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu ön savunmayla ilgili olarak kamuoyuna bilgilendirmede bulundu.
Partinin hukuk kurulu üyeleri, HDP Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında yaptıkları açıklamada şu basamakta iddianamedeki bütün savlara karşılık verme yoluna gitmediklerini ve tarza ait itirazlarda bulunduklarını duyurdu.
Ekler hariç 173 sayfadan oluşan ön savunmayla ilgili bilgi veren HDP Hukuk ve İnsan Hakları Kurulu’ndan Sorumlu Eş Genel Lider Yardımcısı Ümit Dede, “Soruşturmanın akabinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mütalaa verilecek ve temel hakkındaki savunmamızı vereceğiz. Tezlere tek tek yanıt vermeyi ikinci basamağa bıraktık. Tarza ait itirazlarımız ve ön problem olarak ele alınması gereken konular nedeniyle bu evrede işin aslına girilmeden ve savcının mütalaa vermesini beklemeden davanın reddedilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Dede, “Ön savunmamızda demokrasi açısından siyasi partilerin yeri ve değerini; doktrin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları ışığında değerlendirdik. HDP’ye açılan bu kapatma davasının aslında hem yasallık, unsur hem de yasal maksat niteliklerini taşımadığını vurgulamaya çalıştık” diye ekledi.
HDP Genel Lider Yardımcısı Dede, “Siyasi partiler hakkında kapatma davası açılması yasal bir gayeye dayanmalıdır. Meğer biz hazırlık sürecinin türel değil siyasi münasebetlerle yapıldığını çok uygun biliyoruz. İktidarın 5 yıldır vesayetindeki yargı eliyle gerçekleştirdiği operasyonlarla bu süreci nasıl gerçekleştirdiğini, kullandığını ve HDP’yi amaç hâline getirdiğini çok âlâ biliyoruz. Ortaklarıyla birlikte kapatma davasını kampanya formunda ilmik ilmik ördüğünü biliyoruz” açıklamasında bulundu.
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Kurulu’ndan Sorumlu Eş Genel Lider Yardımcısı Ümit Dede
HDP’nin kamuoyunda tahlil süreci olarak isimlendirilen periyot ve sonrasındaki “söylem ve aksiyonlarının cürüm olarak nitelendirilmesini parti olarak asla kabul etmediklerini” belirten Dede, “Evrensel standartlar ve ulusal mevzuat da buna müsaade vermiyor” dedi.
“Hâkim Fidan yargılamaya katılamaz”
Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen Ocak ayında AYM üyeliğine seçilen İrfan Fidan’ın HDP hakkındaki yargılamaya katılamayacağını sav eden Dede, “İrfan Fidan en son AYM Üyesi olan kişidir. Öncesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, başsavcı vekiliyken onun sorumluluğunda yürütülen birçok soruşturma HDP iddianamesi içerisine konulmuş ve HDP’nin kapatılması için münasebet olarak gösterilmiştir. Hasebiyle maddede düzenlenen hâkimin çekilme ve reddi sebeplerinden biri şudur: Şayet bir hâkim soruşturma evresinde o hususla ilgili soruşturma yürütmüşse, sonrasında yapılan yargılamaya katılamaz. Bu emredici bir karardır, hâkimin yasaklılık sebeplerinden biridir. İrfan Fidan’ın bu yargılamaya katılabilmesi yasal olarak mümkün değildir. AYM’nin bu bahiste öncelikli olarak karar vermesi gerekir” diye konuştu.
Süreç nasıl işleyecek?
HDP’nin ön savunmasını vermesinin akabinde evrak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’e gönderiliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, temel hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş HDP’ye gönderilecek. Daha sonra Anayasa Mahkemesi’nce belirlenecek tarihlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin kelamlı açıklama, HDP yetkilileri de kelamlı savunma yapacak.
Raportör, bütün sürecin akabinde davaya ait bilgi, dokümanları toplayacak ve temel hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu süreçler sürerken gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı HDP, ek kanıt yahut yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının akabinde Lider Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir ortaya gelerek kapatma istemini temelden görüşmeye başlayacak.
HDP hakkındaki kapatma davasını 15 şahıstan oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Karar toplantıya katılan üyelerin 3’te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10’unun oyuyla verilebilecek.
DW/CÖ,JD
© Deutsche Welle Türkçe
